
Tuesday, December 30, 2008
Sunday, December 28, 2008
Ürdün'e gitmemin tam öncesinde Body of Lies ' ı izlemek çok da iyi bir fikir değilmiş.


Saturday, December 27, 2008
Acaba cumartesileri çalışmak (öğlene kadar da olsa) insanın psikolojisini bozuyor olabilir mi? Bana kalırsa kim ne derse desin Türkler çok çalışan bir millet, Sevilla 'da yaşayan bir arkadaşım butün işlerin saat 2.30 da bittiğini herkesin barlara kafelere dağıldığını söylemişti, adamlar bizden çok daha huzurlu, mutlu. Demek ki bu kadar çok çalışmanın mutluluk getirmediği kesin, ama "gelişmekte olan!" bir ülke olduğumuz için bunlar da oluyor olabilir. Okulda asistanlık yaparken bundan çok daha az çalışırdım, o zaman da hocalar hep eleştirirdi vay efendim amerikada onlar doktoralarını yaparken, gece yarılarına kadar kimsenin ışığı sönmezmiş herkes o saatlere kadar çalışırmış zaten ben de tam bunun üstüne "demek ki bende akademisyenlik yapacak bilim aşkı yok" diye düşünürek asistanlıktan ayrılmıştım.

Biraz depresif bir post bu. hava da yağmurlu değil halbu ki. ama tam bir heryer bembeyaz olana kadar kar yağsa belki de rahatlarım. Amman bana iyi gelecek mi bakalım, hayatıma yeni bir soluk getirecek mi??
Wednesday, December 24, 2008
Thursday, December 18, 2008
Tuesday, December 16, 2008
Saturday, December 13, 2008
Sienna Miller da bu rol için çok çok uygunmuş bence tipi de benziyor zaten. Guy Pearce 'e gelince onu böyle bir rolde görünce tanıyamadım tabi ki. Ama sanırım Edie'yi gerçek hayatında görmek için "Ciao Manhattan" 'ı izlemeliyim tabi buralarda o filmi bulabilirsem.
Friday, December 05, 2008
Thursday, November 27, 2008

Monday, November 24, 2008
Saturday, November 15, 2008
Friday, November 14, 2008

BELLAGIO WATER SHOW hayatımda izlediğim en güzel şeylerden biri. Olives restaurant daki steak de yediklerimin en iyisi.
* QUANTUM OF SOLACE izlediğim en kötü James Bond olabilir. Haiti li bir kızı canlandırması için neden Ukraynalı birini oynattıklarını da hiç anlamadım. Daniel Craig'e saygımız hala sonsuz...
* LA favorisi Urth Cafe. İçinde siyah küçük toplar olan bişey içtim çok acayip bişeydi koca bardağın yarısına kadar o toplardan dolu, pipetle çekince ağzına geliyo ama meyve desem meyve değil bi garip birşey ama tabiki bütün abuk şeyleri sevdiğim gibi bunu da çok sevdim.
Friday, October 31, 2008
Friday, August 08, 2008
Thursday, August 07, 2008

Monday, August 04, 2008
Wednesday, July 16, 2008
Geçen hafta kızlarla bodrum soyle birşeydi:
12de kalk kahvaltı et 6ya kadar verandada kıpıdamadan yat
6da denize bak pisse girme.
meyve ye su iç türk kahvesi iç gerekirse sigara iç.
bu postun başlığının renginde oje sür
giyin.. balık nerde yenir? ya sait ya muhtara git..
sonra adamik sandoz veee
Oh baby dont you know I suffer?
Oh baby can you hear me moan?
You caught me under false pretences
How long before you let me go?
You set my soul alight
You set my soul alight(You set my soul alight)
Glaciers melting in the dead of night
And the superstars sucked into the supermassive
(You set my soul alight)
Thursday, June 12, 2008

Friday, June 06, 2008
Monday, April 07, 2008
çok fazla dubaiden bahsedersem kendimi Ayşe Arman gibi hissederim ki bu hiç istemeyeceğim birşey o yüzden birkaç resimle anlatıyım bari ....
Monday, March 31, 2008
Friday, March 21, 2008
Friday, March 07, 2008
bu foto çok önemli bir foto. Burası King's Road da tıklım tıkış bir pub. aysenaz herşeyden habersiz sipariş vermeye çalışıyor. Hemen arkasında ayşegül ve ben çok ama çok yüksek bar sandalyelerinde oturuyoruz. yere torbalarımız yayılmış insanlar geçemiyor. düzeltmeye karar veriyoruz ama sandalyeden inmek dert. ayşegül beni tutucak ben de eğilicem. tabi herşey planladığımız gibi olmuyor ve önce ben üstüme de zavallı ayşegül düşüyor. torbalar yırtıldı herşey yerlerde. barmenler bizi kurtarmaya koşuyor. ve tabi ki etraftaki herkes kahkahalarla gülüyor. o zamandan beri gereğinden yüksek bar sandalyelerine oturmamaya calısıyorum.
Monday, February 25, 2008
nerde JUNO nerde NO COUNTRY FOR OLD MEN.....
ancak hepsini izledikten sonra yorum yapabilicem ben. o yuzden şimdilik red carpet kıyafetlerine göz gezdirmekle yetinicem.
Bu sene genelde hep kapalı kıyafetler tercih edilmesi dikkatimi cekti. Erkeklerde sanırım yine 1 numaram JOHNNY DEPP ama daha bir numaralı kadını seçmedim.
Ben biraz daha inceliyim sonra fotolarla geri döneyim.
Bu arada Şahan ın filmi Recep İvedik ' e gittim. Şahan ve kardeşi yani filmin yönetmeni Togan bizim kolejdelerdi. Togan sınıf arkadaşımdı o yüzden onların yaptıkları filmlere gitmezsem ayıp olacağını düşünüyorum nedense...
Ve bence RECEP baya da komikti. Ben ztn gülüyorum ama anladım ki Şahan ' a gülmeyen insan hiçbir esprisine gülmüyor. Mesela B nerdeyse film boyunca gülümsemedi bile. Ben de yanımda oturan ve doktor olduğunu anladığım adamcağızla ellerimizi şaplatarak kahkahalar attım...