Tuesday, May 11, 2010





pek adil bi dunyada yasamadıgımızı A SINGLE MAN i izledikten sonra bir kez daha anladım sanırım.




bir şnsanın çok fazla şeyde başarılı olması biraz gıcık edici değil mi? kıskanıyorum ama takdir de ediyorum. filmi izlerken çok da etkileyici olduğunun farkına varmamıştım ama bütün gece rüyamda da filmi gorunce farkettim ki VAY BEEEE... aslında konu da belki de pek birşey yok, olay da olmuyor cok fazla ama sonu sanırım cok etkiledi beni. pekiii sorum şudur ki neden o zayıf ama kaslı erkek mankenler oynuyor filmde? görür görmez manken olduğunu ve film dünyasına ait olmadığını anlıyorsun sanki.


herneyse bu gittiğimde science museum u gezdim. ilk bilgisayarın bir oda kadar olduğunu gördüm, çok eğlendim, konsere gitmedim, yeterli miktarda kokteyl içtim, hatta yemek bile yaptım, ah nehir kenarı çok güzeldi, holland park ta yattım, kayboldum bana laf anlatmak şsteyen birinden korktum depar atarak eve koştum. ama yarın olsa yine gitsem hemen özledim. bence "gozden ırak gonulden ırak" kız arkadaslar arasında olmuyor. bu atasozunu de değiştirmeye karar verdim o yuzden.